"Atlarımızın sağlığını korumalıyız"

Atlarda herpes virüs enfeksiyonu - Equine Herpes Virus - salgınları sıkça görülüyor. Avrupa'daki son büyük Equine Herpes Virus salgını 2021'de yaşandı. İspanya'nın Valencia şehrindeki engel atlama yarışlarında başladığı belirlenen salgın, Fransa, Belçika ve Almanya gibi başka Avrupa ülkelerine de sıçradı. Virüsün bu nörolojik formunun (EHV-1) hızla yayılması nedeniyle Binicilik Sporları Federasyonu  (FEI) Avrupa'daki birçok uluslararası etkinliği derhal geçerli olmak üzere iptal etti. Bu nasıl bir hastalıktır, ne tür etkileri olabilir ve nasıl önlenebilir? Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı Global At Birimi Direktörü Liz Barrett ile bu konuları ele aldık.

US_Horse13.jpg

Equine Herpes Virus (EHV) nedir?
Equine Herpes Virus (EHV) atları etkileyen bulaşıcı, endemik bir hastalıktır. Virüsün bilinen dokuz türü bulunuyor. EHV-1 ve EHV-4 en sık görülen iki tür. 

Etkilenen atlarda en yaygın olarak hafif solunum hastalığı veya ateş gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Bununla birlikte virüs vücudun diğer bölgelerini de etkileyebiliyor. Dolayısıyla koordinasyon eksikliği, zayıflık veya ayakta duramamak gibi sonuçlara yol açan nörolojik hastalıklara da neden olabiliyor. Ayrıca gebe atlarda düşüklere abortlara yol açabiliyor. Normalde nörolojik hastalık pek sık bildirilmese de (EHV-1 virüsü bulaşan atların yaklaşık yüzde 10'unda) maalesef son salgının nörolojik bir varyant olduğu görülüyor. Valencia’da virüsün bulaştığı atların birçoğu bununla tutarlı klinik belirtiler gösterdi. 

EHV atlara nasıl bulaşıyor?
EHV, havadaki damlacıklardan, doğrudan ve dolaylı yani attan ata temasla, kontamine olmuş ekipman ve ot ya da enfekte ellerden kolayca bulaşabiliyor.


EHV endemik olduğu için primer enfeksiyon bir tayın yaşamının ilk haftaları ve ayları içinde ortaya çıkıyor ve çoğu zaman belirsiz, altta yatan bir enfeksiyonun gelişmesiyle sonuçlanıyor. Aslında EHV'ye maruz kalmamış at pek yok diyebiliriz. Altta yatan virüs, atın stresli dönemleri gibi farklı dönemlerde yeniden aktif hale gelebiliyor. Bu durum da burun döküntüsüyle virüsün yayılmasına ve hatta gizli virüs taşıyan atın hastalanmasına yol açabiliyor. Dolayısıyla hiçbir klinik belirti (subklinik enfeksiyon) göstermeyen atlar bile virüsü bulaştırabiliyor. Burun döküntüsü tipik olarak 7 - 10 gün sürebiliyor.

Virüs İspanya’da tespit edildikten sonra FEI, Avrupa’daki tüm yarışmaları Mart sonuna kadar iptal etti. Bu gerekli bir önlem mi?
EHV-1 salgını onlarca yıldır Avrupa'da gördüğümüz en ciddi salgın olduğu için son derece makul bir önlem olduğunu düşünüyorum. Atlarımızın sağlığı ve refahı her şeyden önce gelir. FEI Binicilik Sporları Federasyonu Yönetim Kurulu'nu ve diğer Milli Federasyonları bu salgını kontrol altına almak amacıyla gerekli her adımı attıkları için takdir ediyorum. Yarışmaları iptal etmek, atların bir araya gelmesini önleyerek bulaşma olasılığını azaltır. Aksi takdirde virüsün bulaştığı atlar hastalığı kendi ahırlarına getirebilir ve yakın temas sonucu virüsü diğer atlara da bulaştırabilir. Spor etkinliklerinin iptal edilmesi, bu virüsün daha geniş ölçekte yayılma olasılığını azaltır. EHV-1'in bu nörolojik varyantı ne yazık ki şimdiden at ölümlerine ve çok sayıda klinik vakaya neden oldu. Atlarımızın güvenliğini ve korunmaları için gereken her şeyi yapmalıyız.

Yarışmalara katılan atlara virüs bulaşma riski diğer atlardan daha mı yüksek? 
Yarışmalarda farklı ahırlardan ve farklı ülkelerden çok sayıda at bir araya geldiği için virüsün bulaşma riski daha yüksektir. Ancak bu durum, kendi ahırlarında tutulan diğer atların bulaşma riski olmadığı anlamına gelmez. Atlar eğitim, çiftleştirme, veteriner ziyaretleri ve gezdirilme gibi pek çok amaçla ahırlara girip çıkabilir ve bu sırada diğer atlarla aynı ortamda bulunabilirler. Virüsle burun buruna temas edilmese bile eller, giysiler, ekipman vb. yoluyla bulaşabilir.

Liz Barret
Liz Barrett, atları Minty ve Gicco ile uluslararası engel atlama yarışmalarına katılıyor. 

Atları EHV’ye karşı nasıl koruyabiliriz? 
EHV'nin tamamıyla ortadan kaldırılması mümkün değil. Dolayısıyla, çok sıkı biyolojik güvenlik önlemleri uygulamak çok önemli, özellikle de bir salgından şüphelenildiği zamanlarda. Atların ateşi varsa ve/veya burun akıntısı gibi solunum hastalığı belirtileri gösteriyorlarsa, derhal sıkı izolasyon önlemleri uygulanmalı ve atlar bir veteriner hekim tarafından muayene edilmelidir. Aşıların varlığı, burun döküntülerini ve dolayısıyla virüsün bulaşmasını azaltabilse de EHV'nin neden olduğu nörolojik belirtilere karşı koruma sağlayamıyor. 

EHV’nin aşısı var mı? 
Evet, Avrupa’da inaktif aşılar var. Bunlar, viral döküntüleri azaltmak ve potansiyel olarak EHV'nin bazı klinik belirtilerinin şiddetini azaltmak için kullanılabilir. Bu koşullarda aşılamanın mantığı, yakın zamanda aşılanmış atların burun döküntülerinin azalmasının, virüsün dozunu düşürerek diğer atları dolaylı olarak korumasıdır.

Son olarak ne söylemek istersiniz? 
Bu krizden etkilenen biniciler, sahipler, bakıcılar ve veteriner hekimler kadar ölen atlar için de çok üzgünüm. Avrupa'da endemik bir hastalık olan EHV, bu salgın bittikten sonra da bir tehdit olmaya devam edecek. FEI şüphesiz biyolojik güvenlik ve aşılama uygulamalarını kapsamlı bir şekilde inceleyecek ve daha yıkıcı salgınları önlemek için gereken her adımı atacaktır.