Gıda güvenliğini sağlamada daha büyük rol

Dünya nüfusunun 2050 itibarıyla 9,8 milyara ulaşacağı tahmin edilirken hayvan sağlığı hem hayvan refahını hem global protein arzını sağlama açısından temel bir unsur haline geliyor. Boehringer Ingelheim olarak her gün insanlar ve hayvanlar için daha sağlıklı bir geleceğe katkıda bulunma amacıyla çalışıyoruz. Nesiller Boyu Sürdürülebilir Kalkınma çerçevemiz kapsamındaki “Food Safety and Security (“Gıda Güvenliği ve Emniyeti”) girişimimizle gıda güvenliğini ve emniyetini sağlamak için çözümler bulacak inovasyonlara yatırım yapmaya devam ediyoruz.

black cow 1.jpg

world food safety

21. yüzyılda dünyada sürekli dönüşüm yaşandığı bir sır değil. Ama bunlardan biri olan nüfus artışı hem insanlarla hayvanlar arasındaki benzersiz bağı pekiştiriyor hem de kritik bir konu olarak öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler’in resmi projeksiyonlarına göre dünya nüfusunun 2050'de 9,8 milyara ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu muazzam nüfusla birlikte tüm bu insanları verimli ve sürdürülebilir bir şekilde besleme gerekliliği ortaya çıkıyor. Önümüzdeki yıllarda hayvan sağlığı sektörünü şekillendirecek pazar trendlerinden biri de gıda güvenliği.

Boehringer Ingelheim, çiftliklerinin sürdürülebilirliğini sağlama ve hayvanlarının sağlığını koruma misyonlarında üreticileri gururla destekliyor. Hayvan refahını çevresel açıdan sürdürülebilir koşullarda korurken besleyici gıdalar sunmak, pek çok insan için gıda güvenliğini sağlamanın temelini oluşturuyor. Nesiller Boyu Sürdürülebilir Kalkınma çerçevemiz kapsamında Bill & Melinda Gates Vakfı ve GALVmed'in desteğiyle yürüttüğümüz LastMile gibi girişimlerimizle pozitif etki yaratmaya devam ediyoruz. Uzun vadeli sürdürülebilir modelimizin bir parçası olan LastMile girişimimizle Sahra Altı Afrika'daki küçük çiftçiler için hayvan sağlığı çözümlerine erişim, bulunabilirlik ve farkındalık konularındaki mevcut açıkları kapatmaya çalışıyoruz. Program, daha kapsamlı ülke ekonomisine entegre edilmiş sürdürülebilir işletmeler kurmak ve devam ettirmek için yerel çiftçi topluluğuyla uzun süreli iş birlikleri yaratma misyonuyla faaliyetlerini sürdürüyor.   Dünya Gıda Programı (WFP), gıda güvenliğini “sağlıklı ve aktif bir yaşam sürdürmek için yeterli, güvenli, besleyici gıdanın sürekli bulunabilir ve erişilebilir olduğu” koşullar olarak tanımlıyor. Ama günümüzde dünya çapında yaklaşık 820 milyon insan yeterli gıdaya erişemiyor. Öte yandan, istatistikler global hayvansal ve tarımsal gıda üretiminin yaklaşık yüzde 20'sinin hastalık nedeniyle kaybedildiğini ortaya koyuyor. Koruma önlemlerine yeterli erişim ve hayvan sağlığı ile bu senaryodan tamamıyla kaçınılması mümkün. 
 

Tek Sağlık Yaklaşımı 

Boehringer Ingelheim Hayvan Sağlığı İş Birimi Pazar Analitiği, Müşteri İç Görüleri ve Pazarlama Mükemmelliği Dünya Başkanı Dr. Oscar Mendoza-Vega,  Afrika ve Asya ekonomilerinde görülen ilginç bir trendi vurguluyor. Dr. Mendoza-Vega, Doğu Asya'daki çiftlik hayvanlarının, özellikle de kapalı üretim sistemlerinde yetiştirilen kümes hayvanlarının sayısında dikkat çekici bir artış olduğunun altını çiziyor. Büyük ölçekli yoğun hayvansal üretim tesisleri genellikle nüfusun yoğun olduğu alanlarda kuruluyor ve bu durum ciddi riskler yaratıyor.

Günümüzdeki bu büyük ölçekli sistemlerde her beş hayvandan biri gıda arzının dışında kalırsa bulaşıcı salgınlar meydana gelebilir ve yıkıcı etkiler yaratabilir. Gelecek için böyle bir lüksümüz yok,” diyen Dr. Mendoza-Vega şöyle devam ediyor: “Modern veterinerliğin gelişiminde daha az ayak izi bırakarak yeterli protein sağlayabilmelerini garanti etmek için tedavi yerine büyük ölçüde korumaya odaklanılırken hayvan refahına saygı gösterilmeye de çalışıldığını görüyoruz. Bunu başarmak mümkün. Önleme kilit öneme sahip; biz de ürünlerimiz, hizmetlerimiz ve yaklaşımlarımızla buna katkıda bulunabiliriz.”

Hayvancılığın ve gıda güvenliğinin geleceği düşünüldüğünde, hayvan refahı kritik bir rol oynuyor. Çiftçiler, sağlıklı et, yumurta, süt ve balık ürünleri sunmak ve gelecek nesiller boyu insan sağlığını garanti etmek için hayvanlarına iyi bakıyorlar. Bu durum da hayvan ve insan hayatının nasıl derin ve karmaşık şekillerde iç içe olduğunu gösteriyor. Dr. Mendoza-Vega şunları ekliyor: “Boehringer Ingelheim olarak hayvanı, çevreyi ve gıda tedarik zincirini ciddiye alan entegre bir yaklaşıma odaklanıyoruz. Tüketicilerin artık gıdalarının nereden geldiğini, hangi işlemlerden geçtiğini ve nasıl bir ayak izi bıraktığını bilmek istediklerinin farkındayız. Müşteriler, hayvanlar sağlıklı olduğunda insanların da sağlıklı olacağını anlıyor. Bu mesaj asla unutulmamalı.”